Lösemi kan değerleri

Lösemi hastalığında kan değerlerinden bazılarının çok yüksek, bazılarının ise çok düşük olduğu görülür. Basit bir kan testi ile löseminin yansımalarını gözlemleyebilmek mümkündür. Ancak kanser dışında olan bazı kan hastalıkları ya da enfeksiyonlar da kan değerlerini etkileyebilmektedir. Bu yüzden doktor kan değerlerindeki bazı ayırt edici ipuçlarını yakalayarak ek testler isteyebilir.

Lösemi için iki tür kan testi uygulanır:

Kan testlerinin normal aralıkları her hastanede farklı seyredebilir; ancak bu farklar uçurum farkı değildir. Buna rağmen yüksek ya da düşük sınıra yakın olan hastaları doktor riskli grupta değerlendirerek daha detaylı incelemek isteyebilir.

Kan dolaşımında birbirinden farklı olan pek çok hücre tipi vardır. Bu hücrelerin sağlıklı bir vücuttaki oranları bellidir. Değer aralıkları, pek çok insandan alınan kan değerlerinin ortalaması alınarak belirlenmiş ve belli bir standarda sabitlenmiştir. Her hastane kendi araştırmasına göre bu standardı belirler. Bu kan değerleri kişinin sağlık durumu hakkında pek çok mesajlar verir. Bu mesajlar doğrultusunda doktor daha derin tetkikler isteyebilir ya da kişin sağlıklı olduğuna karar verebilir.

Lösemi hastalığında tam kan sayımı testi büyük önem taşır. Kan sayımı ile birlikte kanın içerisindeki hücrelerin oranları belirlenir.  Özellikle lökosit (beyaz kan hücresi/akyuvar) değerleri kan sayımlarında oldukça yüksek çıkar. Bu durum, lösemi açısından ilk önemli bulgu özelliğindedir. Lökositler kan testi sonuçlarında WBC olarak ifade edilir. White Blood Cell yani “Beyaz kan hücresi” sözünün kısaltılmışıdır.

Lösemili bir kimsenin kan değerlerinde Eritrosit (kırmızı kan hücresi/alyuvar) sayısı ise normalden çok düşük görülür. Eritrositler kan testi sonuçlarında RBC olarak ifade edilir. Red Blood Cell yani “kırmızı kan hücresi” sözünün kısaltılmışıdır.

Eritrositlerin kanda oranlarının azalması ikinci en önemli lösemi bulgusudur. Ancak WBC ya da RBC değerlerinin yüksek çıkması lösemiye önemli kanıtlar olsa da %100 kanıtlayan şeyler değildir. Pek çok çeşitli kan hastalığı ya da enfeksiyonlarda da aynı etkiler görülebilir. Bu yüzden kanda özellikle blastlar; yani olgunlaşmamış kan hücreleri aranır. Normalde blastlar, kanda fark edilemeyecek kadar düşük seviyededir. Fark edilecek boyuta gelebilen blastlar, lösemiyi işaret eden en güçlü kanıtlardır.

Bu kan değerlerine sahip bireyler daha derin ve kapsamlı testlere (Örneğin kemik iliğinden biyopsi almaya) yönlendirilerek şüphelerin doğru olup olmadığı incelenir. Biyopsi (şüpheli dokudan parça alma) en son, en kapsamlı ve en kesin sonuç veren testtir. Eğer mevcutsa lösemi tanısı konur. Tanı konduğu gibi löseminin tipi ve tedavi planı da bu sonuçlar üzerinden belirlenebilmektedir.

“Tam kan sayımı” ve “formül lökosit” testleri bu aşamadan sonra tedavinin sonuçlarını takip etmek ve tedavi bitip iyileşme sağlandıktan sonra yeniden nüksetme durumlarının var olup olmadığını tespit etmek amacı ile hastalara belirli aralıklarda uygulanmaktadır.